Herkese Merhaba,
Bugün size, şirketlerin ve hatta belki bizlerin çalışma hayatında yaşadığı en büyük sorunlardan biri hakkında yazmaya çalışacağım.
“Yöneticiler en çok birlikte çalıştıkları insanlardan ’ekip’ yaratmayı başaramadıklarından şikayet eder.”
Evet böyle imiş. Yöneticiler ekiplerinin içindeki tatsız rekabeti, ekip içi çatışmaları, uyumsuzlukları, birbirlerinin hatalarını örtmek yerine altını oydukları bir ortamı maalesef görüyor ve sorunları aşmakta zorlanıyorlar. Sayının daha da arttığı kalabalık ekiplerde, gruplaşma, kişiler arası kutuplaşma söz konusu olmakta, bu durum da hem ekip üyelerini hem de yöneticiyi zor durumda bırakıyor. Sanırım bu noktada en büyük sorun sorunu görmezden gelmek ve gitgide büyümesine sebep olmaktır. Ya da ekibinin gerçek bir takım gibi çalıştığını düşünen ve buna inanan, fakat arkasını döner dönmez ekip içinde kaynayan kazanın farkında olmayan yönetici sorunun farkında bile değildir aslında, en zararlısı ise budur. Böyle bir durumda ise “geri bildirim hayat kurtarır!”. Ekip üyelerini dinlemek, onları karşılaştırmak ve bir arada çözümü bulmaya çalışmak esastır. Maalesef şişmiş egolar ve birbirinden üstün olduğunu düşünüp bunu kanıtlama ihtiyacı ekip içi çatışmaların temel sorunlarını oluşturmaktadır.
Kalabalık ekiplerin gruplaşması, ekip olamamanın en büyük sorunların biri. Geçtiğimiz günlerde, istifa eden bir arkadaşımızın çıkış görüşmesinden yaptığım çıkarımlarım, mobbing seviyesine gelebilen bu büyük sorunun şirketlerdeki yeteneklerin kaybına bile sebep olabiliyor maalesef. Şirketin genelinde bölümler veya gruplar için ifade edilen “taraf” kelimesi başlı başına ekip olamamanın bir göstergesi aslında. Burada ekip üyelerinin farkındalığını artırarak kendilerindeki ego şişkinliklerini yok etmeleri, diğer ekip üyelerinin işini zorlaştırmak yerine kolaylaştırmaları, yöneticilerin de durumu görmezden gelmek yerine sorunun üstesinden gelmek için çabalaması, ekip üyeleriyle sürekli görüşmesi gerekir.
İlgiyle takip ettiğim Uplifers‘ta, ekip olabilmenin incelikleri yazılmış. Ekip olmayı başaramayan üyelerin okumasını şiddetle tavsiye ederim. Detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
- Minnetinizi ifade etmekten çekinmeyin
- E-posta ve telefonlara hızlıca cevap vermeye çalışın
- Dedikodudan uzak durun
- Mütevazı olun
- Rahatsız edici alışkanlıklar edinmeyin
- Ekibe yeni katılanlara destek olun
- Kaynaklarınızı paylaşın
- İnsanların kişisel zamanlarına saygı duyun
- Yanınızda atıştırmalıklar bulundurun
- Asiste edin
- Ritüeller yaratın
- İyi bir dinleyici olun
Yine Uplifers’ta, yapılan araştırmalara göre, ekip çalışmasının yeterlilik özellikleri dört başlıkta toplanarak açıklanmış. Detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
Kimlik
- Ekibinizin hedefleriyle tutarlı hedeflere sahip olmak
- Ekibe aidiyet hissetmek
- Rolünüze adapte olabilmek
- Ekibinize adapte olabilmek
- EKip ortamına pozitif katkıda bulunabilmek
- Ekibe bağlı hissetmek
İletişim
- Soru sorabilmek ve bilgi aktarabilmek
- Başkalarıyla iyi anlaşmak
Performans
- Tamamlanması gereken görevleri beklirlemek ve planlamak
- Ekip arkadaşlarınızla fikir birliği sağlamak
- Sizden isteneni yapmak ve bu mümkün olmadığında başkalarını bilgilendirmek
- Ekibin çabalarına verdiğiniz desteğin farkında olmak
Düzenleme
- Karşıtlıkları tespit etmek ve bunları çözüme kavuşturmak için işbirliği yapmak
- Stratejileri müzakere etmek ve anlaşma yolu aramak
- Öneride bulunma ve geliştirilmesi için katkı yapmak
Şahsi fikrim, kalabalık ekiplerde öncelikle norm kadro çalışması yapılmalı. Çünkü ekip kalabalık ve iş yükü azsa ekip içinde dedikodu, kumpas, kavga gibi sorunlar artarak devam edecektir.
Evimizden daha fazla vakit geçirdiğimiz iş yerinde aradığımız en önemli şey “huzur” aslında. İş ve özel hayat zaten yeteri kadar zorken, neden daha fazla zorlaştırıyoruz? “Problemlerimizin ne kadar saçma, kendimizin aslında ne kadar küçük olduğunu fark etmemiz gerekir!” Bu kadar basit..
Kanayan bir yaramız olarak bu konuda söylenecek o kadar çok şey var ki! Neden bugün bu konuyu seçtiğimi de tahmin etmiş olmalısınız. Hepimiz iş hayatında bu gibi sorunları yaşıyoruz değil mi?
Ben değil biz olarak huzurla çalışabileceğimiz günler dileğimle,
Sevgiler.
0 yorum