Herkese Merhaba,

Bugün size İK penceresi dışından seslenmek istiyorum. Gerçi başlıktan da anlayacağınız üzere, özel hayatı etkileyen olumlu düşünme dolaylı da olsa iş hayatını (benim ve meslektaşlarım açısından İK’yı) ilgilendiriyor.

Popülerliğini asla kaybetmeyecek olan olumlu düşünmenin kendimce keşfettiğim inanılmaz etkilerinden bahsetmeye çalışacağım.

Hepimizin bildiği gibi; düşünceler duyguları, duygular davranışları etkiler ve bu döngüye de tutum denir. O yüzden önce düşüncelerimize müdahale etmemiz gerekiyor. Düşündüğümüz, hissettiğimiz, ardından dile getirdiğimiz herşeyi aslında yaratmış oluyoruz. Yarattığımız şeyi yaşamamız da an meselesi oluyor. Sürekli olumsuza odaklanan biriyseniz, içinde bulunduğunuz durum iyi bile olsa olumsuz bir şeyler mutlaka görürsünüz maalesef. Polyanna düşünce tarzına sahip insanlar ise içinde bulundukları stresli, kötü durumda bile kendilerini iyi hissettirecek onlarca şey bulabilir.

Bence kulağa çok kolay gelmiyor, her zaman bardağın dolu tarafını görebilmek. Fakat bu insanların daha mutlu olduğu ve şanslarının her zaman açık olduğu daha doğrusu şansı lehine çevirdikleri aşikar. Olumlu düşündükleri için iyi hissediyorlar, iyi hissettikleri için iyi davranıyorlar, dolayısıyla iyilik onları buluyor. Ne müthiş kısır döngü 🙂

Sürekli olumsuza odaklandığınızı farkettiğiniz ve bunu değiştirmek istediğiniz an iyileşmenin ilk adımını atmış oluyorsunuz. Böyle zamanlarda gözleri kapatıp gülümsemek çooook işe yarıyor. İnsan gülümsediğinde aklına mutlu anlar geldiği için anında iyi hissetmeye başlıyor. Ben zaman zaman yapıyorum işe yaramıyor değil 🙂 Ayrıca “Kişisel Koçum” olan en iyi arkadaşımdan aldığım tüyo ile içinde bulunduğunuz durumda olumsuza odaklandığınızı farkettiğiniz an kendinize dışarıdan bir gözle bakmaya çalışın. Uzaktan baktığınızda çevrenizdeki güzel şeylerin de farkına varıyorsunuz. Kendinizi güzel olanları görmek için motive etmeyi unutmadan 😉

Kitapçıların çok satanlar rafında gördüğümüz “İyi Hissetmek” kitabı, uygulamaya çalıştığım birkaç tekniğe ek olarak onlarca teknik sunuyor okurlarına. “İyi hissetmek iyi hissettirir.” sloganıyla kitapçılarda yer alan bu kitaba sakın ön yargı ile yaklaşmayın. Ben “kesinlikle okumam, saçmalık!” dediğim bu kitabı, tekniklerini uygulamaya çalışarak okuyorum ve bitirmek üzereyim. Dili çok sade ve anlatımı çok keyifli, okumanızı tavsiye ederim. Gerçekten iyi hissettiriyor 🙂

Benim mottom şu; “İnsan özel hayatında mutluysa, geri kalan herşeyden memnun oluyor.” Buna stresli iş ortamı, kariyer hedeflerinin belirlenmesi, insan ilişkileri, hatta bazen trafik bile dahil olabiliyor 🙂 Ne kadar uygulayabiliyorum o ayrı 🙂 Kısacası hayatın, yaşadığımız her anın bir anlamı olmalı.

İş hayatında mutluluk için özel hayattan doyum şart!

İK’ya ve stresli iş hayatına kısa bir mola verdiğim bu yazımın sizi olumlu etkilemesi dileğimle 🙂

Sevgiler.

Share This:


2 yorum

Gökhan Yılmaz · 16 Eylül 2017 07:36 tarihinde

Nefis bir yazı olmuş, hep teknik konulara değişecek değilsin ya. Bu modda ki yazılarının daha da artması dileğiyle.

Emeğine ve yüreğine sağlık.

    Cansu · 19 Eylül 2017 14:53 tarihinde

    Teşekkür ederim, hayatın gerçeklerini es geçmemek lazım tabi 🙂

Cansu için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.