Herkese Merhaba,

Geçtiğimiz günlerde Linkedin Yöneticisi’nden bir mesaj aldım. Muhtemelen tüm işe alımlardan sorumlu İK’cı ya da üst düzey yöneticilerle paylaşmışlardır. Mesajın başlığı, “2016 Türkiye Yetenek Trendleri” idi. Mesajın içeriğinde bir PDF dosyası mevcut, buraya eklemem mümkün değil tabi ki. Fakat 25 sayfadan oluşan bu araştırma dosyasında yazan bilgileri sizinle paylaşmak adına derlemek istedim. Derleyip yazarken kendim de öğrenmiş olacağım tabi ki, bir taşla iki kuş 🙂

Türkiye’de çalışmakta olan 727 profesyonel ve içlerinden Şubat ve Mart aylarında iş değiştiren 269 kişi ile yapılan araştırma, özetle aşağıdaki sonuçları içeriyor:

  1. Neredeyse herkes iş fırsatlarınıza açık!

Türkiye’de halen çalışmakta olan profesyonellerin %94’ü yeni iş fırsatları hakkında bilgi sahibi olmak istiyor. Buna rağmen, dünya ortalaması %36 olan iş arama aktifliği, Türkiye’de %31 civarındadır.

  1. Ama insanlar şirketiniz ve pozisyonlarınız hakkında fazla bilgiye sahip değil.

Türkiye’de iş değiştiren/değiştirmek isteyen potansiyel adayların önündeki en büyük engellerden biri, o şirkette çalışmanın gerçekte nasıl bir şey olacağını bilmemesidir. Aynı şekilde, bir şirkete başvurduktan sonra herhangi bir geribildirim alamama da yaşadıkları en büyük sorunlardan biridir. Katılımcılar maaş ve unvan konularında anlaşmada sorun yaşadıklarını ve pozisyondan tam olarak ne beklendiğinin yani görev tanımımın net olmamasının da önemli bir engel olduğunu belirtmişlerdir. Maalesef İK’cıların, iş, şirket ve işe alım süreçleri hakkında gerekli bilgilendirmeyi yapmamaları da önemli sorunlardan biri olarak ortaya çıkmıştır.

Türkiye’deki profesyoneller, potansiyel işveren ve şirketlerinin misyon ve vizyonu, kültür ve değerleri, çalışanların bakış açısı ve sunduğu sosyal hakları gibi konularda daha fazla gerçekçi bilgiye sahip olmak istiyorlar.

Türkiye’de insanlar, daha iyi bir kariyer fırsatı, maaş/sosyal haklardan memnun olmama ve şirketin genel yönetiminden memnun olmama gibi nedenlerle mevcut işveren ve şirketlerini terk ediyorlar.

  1. Doğru mesaja sahip olmanız yeterli değil, mesajı doğru yollardan paylaşmanız gerekiyor.

Türkiye’de profesyonellerin büyük bir çoğunluğu, yeni bir pozisyon açıldığını, o şirkette çalışan bir tanıdığı aracılığıyla öğreniyor. İkinci çoğunluk, kariyer sitelerinden veya diğer internet sitelerinden öğreniyorlar. Bir kısmına ise, direkt olarak şirketin İşe Alımcısı ulaşıp bilgilendirme yapıyor. Şirkette çalışmayan tanıdıklar bile pozisyon açığı hakkında bilgi verebiliyor. Çok az bir oran ise, serbest bir kariyer uzmanı/headhunter/danışmanlık firması aracılığıyla öğreniyor. Görüldüğü gibi, Türkiye’de güçlü topluluk algısı sebebiyle, bilgiler kulaktan kulağa yayılıyor.

Söz konusu profesyoneller, iş fırsatını öğrenir öğrenmez pozisyona başvuruda bulunmuyorlar. Öncesinde, şirketin web sitesini ziyaret ediyorlar, CV’lerini güncelliyorlar, şirket hakkında internette yazılanları okuyorlar, şirket çalışanlarının profillerini inceliyorlar ve son olarak iş hakkında şirket çalışanlarıyla iletişime geçiyorlar.

İş değiştiren insanların büyük bir çoğunluğu yeni işlerine Linkedin gibi sosyal profesyonel ağlar aracılığıyla yerleşiyorlar. Şirkette çalışan bir tanıdık aracılığıyla yerleşenlerin oranı da oldukça fazla –ki bu oranın İzmir’de daha yüksek olduğunu tecrübelerim doğrultusunda belirtmek isterim. Yine önemli bir çoğunluk da şirketin kariyer web sitesinden yeni işlerine ulaşıp yerleşiyorlar. Online kariyer siteleri ise daha düşük oranda kalmıştır. Serbest bir kariyer uzmanı/headhunter/danışmanlık firması aracılığıyla yerleşenlerin oranı ise azdır.

Söz konusu yetenek trendleri araştırmasının sonuçları bu şekildedir.
Peki bu sonuçlara göre, biz şirketler ve İK’cılar neler yapmalıyız?

Tek kelime yeter aslında, “işveren markası” kavramını şirketimizde geliştirmeli ve gerçekçi bilgi paylaşımı konusunda, gerek çalışanlarımızdan gerekse sosyal medya ve profesyonel ağlardan destek almalıyız.

Araştırmaya katılan profesyonellerden gelen tavsiyeler şu şekilde:

  • Şirketin çalışma ortamı hakkında dürüst bir bakış açısı sunun.
  • Çalışanların görüşlerini olumlu/olumsuz paylaşın ya da onlarla görüşme sağlayın.
  • Şirketin vizyonu/stratejisi ve tutkularından ve bunlara nasıl ulaşmak istediğinden bahsedin.
  • İş değiştirme sıklığı ve pozisyonun açılma sebebi konusunda açık olun.
  • Konum ile ilgili net bilgi verin.
  • Pozisyonun kariyer yolunu, kariyere nasıl bir katkı sağlayacağını ve ne derece gelişim sağlanacağını anlatın.
  • Pozisyondan beklentilerin ve iş yükünün ne olacağı konusunda dürüst ve net olun.
  • Söz konusu pozisyondaki çalışanın günlük hayatını gerçekçi bir şekilde aktarın.

Adayların şirketimize başvurmadan önce bizleri keşfetmelerini sağlayabiliriz. Halka açık kanallarımıza yatırım yapalım, şirket ve kariyer sayfalarımıza, online makalelerimize, sosyal profesyonel ağlarımıza ve çalışanlarımıza.

Çalışanlarımızın işe alım yapmalarını teşvik edebiliriz. Çalışanlarımıza açık pozisyonlar, işe alım süreçleri ve referans programları hakkında bilgilendirme yapabilir, onları işveren marka temsilcimiz olmaya hazırlayabiliriz.

Şirketimizin kültürü, değerleri ve pozisyonlar hakkında net olabiliriz. Sonuçlar gösteriyor ki, günümüz bilgi çağında adaylar hala şirketlerle ilgili istedikleri bilgilere ulaşamıyorlar. Demek ki bilgi paylaşım araçlarını etkin kullanamıyoruz. Çalışanlarımızdan şirketi anlatmalarını ve bir günlerinin nasıl geçtiği hakkında içerik hazırlamalarını isteyebiliriz. İş ilanlarımızı, işin tanımını ve başarı kriterlerini içerecek şekilde düzenleyebiliriz. İşe alım sorumlularımızı, şirketin kariyer yollarının nasıl olduğunu anlatmaları için eğitebiliriz.

Ve tabi ki başvuru yapmış tüm adaylara, ileride oluşabilecek küskünlükleri ve yetenek kaybını önlemek için doğru ve zamanında geribildirim vermeliyiz.

Şirketlerimiz için gereken yeteneklerin işe alım trendleri değişiyorsa, bizlerin de bu değişikliğe hızla adapte olmamız gerekiyor. Umarım söz konusu araştırma ve paylaşımım hepimize yol gösterici olur.

Yeteneklere ulaşabilmemiz, kendimizi doğru ve dürüst ifade edebilmemiz, mutlu işe alımlar yapabilmemiz dileğimle, 🙂

Sevgiler.

 

Share This:


0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.