Herkese Merhaba,

İnsan Kaynakları konuları ağırlıklı mesleki bir blog olmakla birlikte, hayata dair yazılar da paylaştığım blogum 9. yılını tamamlarken, tam da bugün yüzüncü yazımı paylaşıyorum sizinle. Müsaadenizle yüzüncü yazımı kendime ayırmak, içimden geldiğince yazmak isterim; tam olarak ne çıkacak ben de bilmiyorum 😊

Tuhaf günler yaşıyoruz, son 1 yıldır önceliklerimizin ve değerlerimizin değiştiği tuhaf günler.. Bu tuhaflık birey olarak bizlere ve birbirimizle olan ilişkilerimize de yansıdı. Bendeki yansımaları, yaklaşık 3 aydır net bir şekilde görebiliyorum. Bu dönemde, 33 yıldır kalmadığım kadar çok kendimle baş başa kaldım. E birazcık bana göre iyi olana doğru evrildim diyebilirim.

Öncelikle, yaşadığım her duygunun sorumluluğunu almayı öğrendim. Ne kadar uygulayabiliyorum tartışılır, ama çabalıyorum. Şu “ayna” meselesini anlamazken, hayat kendimle baş başa kaldığım bir anda bende şok etkisi yaratarak daaaan diye yüzüme vurdu gerçeği (iyi de oldu). Ne olursa olsun, önce ben demek gerekiyor; bu bencillik olarak algılanmasın, insan kendi değerini bilmeden başkasına değer veremez ve bu kesinlikle öğrenilebilen bir şey. Kendine yatırım yapmanın inanılmaz getirileri olduğunu gözlemledim. Beni aşağı çeken düşünce ve duygularımı, tekdüze giden davranışlarımı ve kendini sürekli tekrar eden hatalarımı fark etme şansım oldu. Zamanın sosyal medyada öldürülemeyecek kadar kıymetli bir mefhum olduğunu anladım. Üretmenin, hayat vermenin ve büyütmenin beni ne denli tatmin ettiğini gözlemledim. Yeni bir şeyler öğrenmenin ve yeni yollar denemenin, zihni cidden aktifleştirdiğini ve özgüveni bu ölçüde artırdığını ayrımsadım. Tüm bunların altında yatan temel eylem ise “emek vermek”, bunu net bir şekilde söyleyebilirim..

Düzenli meditasyon yapmaya başladım, yıllardır yapamadığım şey sonunda hayatımda yerini aldı (her şeyin bir zamanı varmış) ve her gece kitap okumaya başlamadan önce meditasyon yapıyorum. Odaklanmaya çalışmanın ne kadar zor olduğunu anladım, fakat muazzam faydasını gördüm. Sıkılmadan düzenli kitap okumayı da tekrar hayatıma dahil ettim. Evimi yeşillendirdim, coşkun bitkileri bile öldürme konusunda master yapmış biri olarak hem de. Buradan babama selam olsun, o da oldukça şaşkın 😊 Tüylü bir dostum olduğu için ne kadar şanslı olduğumu özellikle karantina günlerinde bir kez daha anladım; tabi o bu durumdan benim kadar memnun mu emin değilim 😊 Bunlar haricinde, en önemlisi sağlıklı olduğum için şükretmeyi, yanımda olduğunu hissettiğim tüm sevdiklerime iyi dileklerimi göndermeyi ve üzüldüğüm anların bile bir sebebi ve öğrenilmesi gereken bir sonucu olduğunu fark ettiğim bir süreç oldu..

“Ooo Cansu işi çözmüş” gibi bir durum anlaşılmasın lütfen, hayat kalp atışı gibi inişli çıkışlı. Fark etmek bebek adımlarıyla ilk başlangıcı yapmak bence, bu farkındalığın sürdürülebilir ve hatta geliştirilebilir olmasını sağlamak esas büyük adım. Daimi olmasına..

Kendi kendinize kaldığınız dönemi siz de iliklerinize kadar hissettiyseniz sormak isterim. Siz neler fark ettiniz bu dönemde? Neleri değiştirdiniz? Ne için çabaladınız? Hangi yenilikleri hayatınıza kattınız? Hangi geçerliliğini kaybetmiş düşünce ve davranışlardan kurtuldunuz? Siz de kendinize sorun, bakalım neler çıkacak 😊

Yüzüncü yazımda seni günlük gibi kullandım sevgili blog, sizleri de sıktıysam kusura bakmayın sevgili okurlarım.

Bu süreçte beni destekleyen ve varsa benden destek alan her şeye, herkese teşekkür ederim.

Sağlıkla kalın..

Sevgiler.

Share This:

Kategoriler: Hayata Dair

8 yorum

Şakir Erdoğan · 24 Nisan 2021 19:20 tarihinde

Yüreğine sağlık. Tüm duygu ve düşüncelerine katılıyorum. Kendimizi bulmamıza vesile olduğun için çok teşekkür ederim. Nice yüzüncü paylaşımlara. Umutla ve merakla yeni paylaşımlarını bekliyorum. Sevgilerimle.

    Cansu · 24 Nisan 2021 20:44 tarihinde

    Teşekkür ederim babacım 🙂 desteğiniz paha biçilmez..

FERHAT VURMAZ · 24 Nisan 2021 20:37 tarihinde

O zaman nice yüzlere, binlere diyelim. Sosyallikten uzak olduğumuz bu dönemde en çok ihtiyacımız olan konuşmak sanırım. Bu dönemde geçmiş yıllara göre ciddi oranda yerimde saydığımın farkına vardım. Aslında bir erteleme alışkanlığımın oluştuğunun farkına vardım. Sağlıklı beslenmeyi öğrendim diyebilirim. Daha fazla spor yapma alışkanlığı edindim. Bir program yaparak her ay neleri hedeflediğimi, neleri gerçekleştirdiğimi takip etmeye başladım. Yani istemeden edindiğim alışkanlıklar için kendim için önlem aldım 🙂 Bir yazılım dili öğrenmeye başladım. Son zamanlarda ise yabancı dil konusu öne çıkıyor. Bu arada dostlar ile bir kafede toplanıp çay içelim gibi alışkanlıklarımızın sona erdiğinin farkına vardık. Dışardan bir şeyler alıp evde toplanmak daha çok haz veriyor. Bu sizde de oluyor mu ? 🙂

    Cansu · 24 Nisan 2021 20:57 tarihinde

    Teşekkür ederim Ferhat iyi dileklerin için.. Ne güzel alışkanlıklar, hedefler ve izlenen yollar, tebrik ederim. Pandeminin götürüsü çok oldu ama getirilerinin farkına varmak ne ala 🙂

Gökhan Yılmaz · 25 Nisan 2021 17:31 tarihinde

Değerli meslektaşım

O kadar güzel bir kutlama yazısı olmuş ki , tebrikler

Yayın çizgin, üslubun, güncelliğini yitirmeyen azmin, kaliteli işlere imza atışın o kadar değerli ki.

Nice uzun soluklu öğrenme ve gelişim yolculuğu dilerim sana.

Saygılarımla,

Gökhan

    Cansu · 25 Nisan 2021 18:39 tarihinde

    Sevgili Gökhan, çok teşekkür ederim yorumların için. Nice paylaşımlarda buluşmak üzere..

Kenan S. · 25 Nisan 2021 19:29 tarihinde

Uzun bir yoldan geldiniz, tebrik eder başarılı yazılarınızın devamını dilerim. Salgın dönemi zor geçse de; elbette hayallerimiz var, elbette güzel günleri yakında göreceğiz. Moralimizi yüksek tutalım ve devam edelim. Saygılarımla.

    Cansu · 25 Nisan 2021 20:03 tarihinde

    Hanidir yoktunuz Kenan Bey, teşekkür ederim güzel dilekleriniz ve destekleriniz için. Zaman her şeyin ilacı imiş, ben de eminim her geçen gün daha güzel olacak. Yazımda da belirttiğim gibi; hayat bu, kalp atışı gibi inişli çıkışlı. Tekrar teşekkür ederim..

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.