Herkese Merhaba,

Sürekli çevremizden, yaşadıklarımızdan, anlık gelişen olaylardan ya da haberlerden bahsediyoruz, aslında her seferinde kendimizi ihmal ediyoruz. Bugün kendimize dair bir şeyler konuşalım istiyorum.

Kendimizi seviyor muyuz? Kendimize değer veriyor muyuz? En kıymetli hediyemize iyi bakıyor muyuz?

Sizce kaçımız bunu başarabiliyordur? Öyle sadece lafta değil, gerçekten kendini sevmekten ve kendine iyi davranmaktan bahsediyorum. Ancak bu şekilde adı sanat olacaktır çünkü. Gerçekten kendine değer veriyor ve kendini sevdiğini her fırsatta kendine hissettirebiliyorsan bu konuda sanatçısın demektir. Bugün sadece kendini iyi etmek için tam olarak kendi istediğin bir şey yaptın mı? Düşündüğünüzü görür gibiyim. “Hmm… En son ne zaman kendim için iyi bir şey yaptım?”

Sen cevabı bulmaya çalışırken, ben devam edeyim 🙂 İçinde bulunduğun hayat sana bahşedilmiş bir armağan ve bunu bir daha yaşama imkanı verilmeyecek. Şimdi tekrar düşün, kendin için ne yapabilirsin? Ben sana birkaç öneride bulunayım.

Kendine iyi bakmaktan bahsettik, bunun için öncelikle sağlığına dikkat edebilirsin. Örneğin, yazımı bitirdikten sonra yeme alışkanlığını değiştirebilirsin. Haydi, çıkar hayatından şu zehirleri! Ambalajlı ve işlenmiş ürünleri yemeyi bırak! Şeker mi dedin, hele ekmek; yapma lütfen. Doğala yönel. Kendi sağlıklı atıştırmalığını kendin hazırla. Yoğurt yap mesela 🙂 Yeşilliği sev. Mevsimine göre sebze tüketmeye çalış. Sağlıklı beslenmek güne zinde başlamanı ve daha az açlık hissetmeni sağlayacak ve eskisi gibi kolay yorulmadığını göreceksin. Sürekli formda ve fit kalmanı söylemiyorum bile. Su içmeyi atlamayalım, unutma su hayattır.

Sağlık dedik, buradan devam edelim. Uygun zamanlarda ve belirli periyotlarda rutin kontrollerini mutlaka yaptır. Hiçbir rahatsızlığın olmasa da bir uğra derim. “Hastaneye her gidişimde bir şey çıkıyor!” deme, varsa bir sorun erken fark edilsin ki hayat armağanın olmaya devam etsin. İşyerindeki yoğunluğunu da sakın bahane etme, sen olmasan da o işler devam eder; iş ertelenebilir, fakat yaşadığın hayat asla.

Sağlık demişken spordan bahsetmemek olmaz. Her gün hava almaya çık! Sadece yürü, istediğin yerde. İmkanın varsa yüzmeyi dene. İlla bir spor merkezine üye olmak zorunda değilsin. Yine teknoloji sayesinde istediğin spor dalındaki tüm hocaları evine davet edebilirsin 🙂 Pilates, daha önce yoga yaptıysan yoga (yapmadıysan tavsiye etmem), dans, kardiyo ve daha niceleri..

Kendini sevmeyi hedefliyorsan, kapat televizyonu, bilgisayarı, telefonu; kendinle baş başa kalmanın keyfini çıkar. Meditasyon yap, bakalım kendin sana neler söyleyecek. Sıkılmak yok, sıkılıyorsan kendine tahammülün yok demektir. Unutma kendini sevmekten bahsediyoruz. Odağını kaybetmeden meditasyona devam et. “Kendinizi kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.” Ne güzel söylemiş Andrey Tarkovski.

Hobi edinmeden olmaz. Seni mutlu eden bir şeyle ilgilen. Ne olduğunun bir önemi yok. Ebru, cam, seramik, çini gibi el sanatları, enstrüman çalmak, koro ya da solo söylemek gibi müzikle ilgili uğraşlar, tiyatro oynamak, blog yazmak, satranç oynamak vb. Herhangi bir alanda uzmanlaş, geliş ve geliştir.

Mutlaka oku, araştır ve yaz! Kitaplar en iyi arkadaşın, tuttuğun defter en yakın dostun olsun. Okuma ve yazma konusunda kendi rutinini oluştur. En sevdiğin yazarı bul ve tüm kitaplarını oku. Okuduklarını öğren, anlat, sevdiklerinle paylaş. Yaz, dök içini. Öfkeni, hayallerini, pişmanlıklarını, çıkardığın dersleri en yakın dostunla paylaş. Onun seni yargılamadığını gördükçe yazmayı daha çok seveceksin.

Hedeflerin, hayallerin, planların olsun. Ve bunları hayata geçirmek için bitmek bilmez bir enerjin ve sonsuz çaban.

Müzik dinlemeyi ihmal etme. Ruhunu beslemeden kendini sevdiğini hissedemezsin. Teknoloji, dilediğin müzik türünü, şarkıcıyı ve enstrümanı hoparlöründen sana ulaştıracak.

Senin için aşırı değilse ve imkanın varsa evcil hayvan sahiplen. Aldığın sorumluluk ve yaşadığın karşılıksız sevgi paha biçilemez. Evcil hayvan edinemiyorsan, sokak hayvanlarını görmeye başla.

Sosyalleş, gerçekten sosyalleşmekten bahsediyorum. Ailenle, dostlarınla tüm sevdiklerinle bir araya gel. Konuş, dinle, fikrini tartış. Tam zamanında espri yap güldür, sen de kahkahayla gül. Gülmek en güzel bulaşıcı 🙂

Son olarak, Japonların uzun yaşama sırrında belirttiği gibi, bir amacın olsun hayatta canım okur. Sabah uyanmanın, hayattan zevk almanın herhangi bir nedeni.

Sev, değer ver, hissettir, yardım et, iyilik yap, gülümse, sabret, özür dile, teşekkür et; önce kendine sonra çevrendeki her şeye…

Bugün bu yazıyı tamamen içimden geldiği gibi yazmamın sebebi, bir şeylerin farkına varıp uygulayabiliyor olmam. Henüz yolun yarısına gelmemişken, kendinle sağlıklı ve huzurlu olmanın, kendini sevmek ve kendine iyi bakmakla mümkün olduğunun farkına vardım. Hayat böyle çok daha olağanüstü ve yaşanası 🙂

2019, benim aydınlanma ve değişim yılım olacak demiştim, birçok şeyi fark etmeye ve değiştirmeye başladım. Hiçbir şey için geç değil. Haydi, sıra sende ve deneyimlerini paylaşmanla birlikte sevdiklerinde…

Yazımın amacına ulaşması dileğimle,

İzmir’den sevgiler.

Share This:


2 yorum

Gökhan Yılmaz · 15 Ekim 2020 21:48 tarihinde

Zaman içinde yolculuk yaptım. Tekrar bu yazını okudum.

Kendini sevmek için ince kendini keşfetmek lazım. Keşfettikten sonra kendiliğinden geliyor birşeyler. Insanın kendine yabancı kalmasi da iyi birşey değil. Ne için yaşadığını ne için koştuğunu ne için değer yarattığını bilemiyor. Keşfetmek mutlu bir yaşamın, anlamlı bir yolculuğun nedeni.

Kalemine, yüreğine sağlık

Sevgiler,

Gökhan

    Cansu · 18 Ekim 2020 17:15 tarihinde

    Değerli katkıların için teşekkürler Gökhan. Dünyevi şeylere daldığım şu günlerde bana da bu hatırlatma iyi geldi 🙂

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.