Merhaba Sevgili Okurlarım,

Motivasyon konusuna ne kadar önem verdiğimi, Yüksek Lisans tezimden ve daha önceki yazılarımdan anlamış olmalısınız. Bugünkü konumuz, bu aralar sıkça gözlemlediğim, motivasyonu kıran sebepler ve motivasyonu geri kazanmak için yapılacaklar hakkında olacak. Pazar geceleri sendrom yaşayan, sabahları işe zorlanarak gitmeye başlayan tüm çalışanlara ve yöneticilerine gelsin bugünkü yazım.

Bildiğimiz gibi, motivasyon özünde psikolojik bir kavram olup, “güdü ve harekete geçirici güç” olarak tanımlanabilir. Fakat İnsan Kaynakları Profesyoneli olarak, motivasyon konusuna örgütsel açıdan yaklaşmamız daha makul olacağından; motivasyonu, “belirli bir işi gördürebilmek amacıyla bir çalışanı harekete geçirebilme, o işi yapabilmesi için onda istek ve arzu uyandırma” şeklinde tanımlamak mümkün olacaktır. Hepimizin içinde potansiyel bir özmotivasyon bulunmaktadır. Çok azımız bunu kendiliğinden kullanabildiği gibi, birçoğumuz çevresel faktörlerden destek beklemekte, onlardan etkilenmektedir.

Motivasyon, birtakım çevresel faktörlerin etkisiyle azalır ya da artar. Motivasyonun nasıl artırılacağı ile ilgili yazılıp çizilen birçok makale bulunmaktadır. Şimdi biraz da “çalışanın motivasyonunun yok olmaya başladığını nasıl anlarız”’ı konuşalım. Çünkü her çalışan bunun sinyallerini vermektedir aslında, tabi ki görebilen yöneticiye..

Düşünün ki,  şirket geneline göre daha yüksek kalifikasyona sahip bir çalışanınız var ve şirkete değer katabilecek potansiyelde. Fakat birtakım sebepler yüzünden, ilk günlerdeki heyecanının zamanla azaldığını farkediyorsunuz. Söz konusu çalışandaki ilk belirtiler şunlar olacaktır:

1. Gülen yüzde azalma
2. Ekip arkadaşları ve şirket çalışanlarıyla diyalog kurmama
3. İş takibini bırakma
4. Dikkat ve odaklanma sorunu yaşama
5. Özensiz çalışma
6. İşleri erteleme ve tamamlamama
7. Önemli işleri unutma
8. Hata oranında artma
9. Gün içerisinde iş dışı şeylerle meşgul olma

Bu belirtilerin sebepleri neler mi?

1. Belirsizik: İşten çıkarmaların fazla olduğu bir şirkette, hem şirketin piyasadaki, hem kendisinin şirket içerisindeki geleceğini görememesi.
2. Şirkete güvenmeme/inanmama: Dışardan bir gözle bakıldığında başarılı olmadığına ve olamayacağına inandığı şirketin işlerini yapmakta zorlanması.
3. Projelerin dikkate alınmaması: Uzun vadede fayda sağlayacağına inandığı yaratıcı fikirlerinin birtakım sebepler yüzünden hayata geçirilememesi, projelerinin sonuçlanmaması.
4. Kendini tekrar etme: Yapılan işlerin rutine bağlaması, sadece tek bir işin mekanik olarak yapılması. Bu sebeple, işlerin başarsızlıkla sonuçlanmaya başlaması.
5. Eğitim ihtiyacını gidermeme: Sürekli olarak kendini geliştirmeye ihtiyacı olan çalışanın, bu ihtiyacının görmezden gelinmesi.
6. Bir üst yönetici tutumları: Yapılmakta olan işlerin, düşünce aşamasındaki projelerin, planlanan süreçlerin, bir üst yönetici tarafından desteklenmemesi. Sürekli yargılayan, hiçbir işi beğenmeyen, takdir etmeyen, kendi işinden başka işleri önemsemeyen yöneticilerin varlığı.
7. Ekip ruhunun bulunmaması: Bir çalışanın başarısının, o bölümün başarısı olduğunu anlayamayan çalışma arkadaşlarının yapılan/yapılacak işlere ket vurması, çalışanlar arası yardımlaşmanın olmaması.
8. Referanslı çalışanlar: Alakasız bir özgeçmişe sahip olmasına rağmen, tanıdık aracılığıyla işe giren bir çalışanın üst pozisyona yerleşmesi.

Saatlerce düşünsek, tartışsak bu konuyla ilgili o kadar çok sebep bulabiliriz ki, burada sadece birkaçını saymaya vaktimiz yetebilir.

Başta dediğimiz gibi, çalışanları iyi gözlemleyerek belirtiler ortaya çıkmaya başladığı anda müdahale etmeli ve çalışanı motive edecek faktörleri kendisiyle konuşarak sorunu çözmeliyiz. Çünkü bazı çalışanlar, içinde bulundukları durumu anlatmayı değil, kendiliğinden anlaşılmayı tercih ederler. Bu tip çalışanların varlığını göz önünde bulundurmamız gerekir.

Böylesi bir durum, yöneticiler tarafından farkedilmediği zaman, motivasyonu azalan çalışanın maalesef kaybedilmesiyle sonuçlanmaktadır. Yöneticilerimizin çalışanlar üzerindeki tüm duyularını aktif etmeleri faydalı olacaktır.

Biraz empati lütfen! 🙂

Farkındalığı yüksek yöneticilerle çalışmamız dileğimle..

Not: Başta çok özlediğim biricik annem olmak üzere, tüm annelerin, anne adaylarının ve anne olmak isteyenlerin anneler gününü kutlarım.

İyi Pazarlar..

Share This:

Kategoriler: İK

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.