Herkese Merhaba,

Bir işe alımcı olarak, ilk görüşmelerde adayın bir sonraki aşamaya geçip geçemeyeceğine karar veren kişi çoğunlukla ben oluyorum. Bugün, yıllardır bu işi yapmama rağmen, bir ilk yaşadım ve şirket olarak bağlı olduğumuz İş-Kur’a gidip tüm gün engelli mülakatlarında görev aldım. Bu tecrübemden, geleceğin işe alımcılarına ve düzenlenen görüşmelere katılıp şirketlerde çalışmak isteyen engelli arkadaşlarıma bahsetmek istiyorum.

Belki herkes kendine bir ders çıkarır bu paylaşımımdan.

Öncelikle, şirket olarak engelli çalışma arkadaşları aradığınıza dair İş-Kur’a başvuruda bulunuyorsunuz ve İş-Kur kayıtlı tüm engelli arkadaşlarımıza mesaj gönderiyor. Bölgenin kurumsal ve gözde bir firmasında görev alıyorsanız, başvuru ve katılımcı sayısının fazla olacağını da tahmin etmeniz gerekiyor. Nitekim 3,5 saat içerisinde 56 görüşme yaparak, bu durumu yaşayarak öğrendim diyebilirim. Yazımı okuyan siz işe alımcılar, bu duruma hazırlıklı gidin 🙂

Belirtilen saatte İş-Kur’da İşveren Yetkilisi olarak hazır bulunuyorsunuz ve engelli adaylar yazdırdıkları isim sırasıyla arka arkaya görüşmeye katılıyorlar. Eğer şirketinizde “İş Başvuru Formu” varsa, yanınıza çokça almanızda fayda var, çünkü aday bilgilerini alırken zaman kaybı yaşamanız olası. Normalde ortalama 20 dakika süren bir iş görüşmesi, engelli görüşmesi söz konusu olduğunda 5-10 dakika arasında tamamlanıyor. Bu kadar kısa bir süre içerisinde karar vermenin zor olduğunun ben de farkındayım. Neyse ki, olumlu olabilecek adaylar için ikinci görüşmeyi kendi ofisinizde gerçekleştirebiliyorsunuz. Dolayısıyla ana hatlarıyla engelli adayı tanımak yeterli oluyor.

İşe alımcılar ve engelli adaylar için yardımcı olabileceğini düşündüğüm ve mülakat esnasında sormuş olduğum soruları burada da paylaşmak istiyorum:

  • Engelli aday olarak CV’nizi yanınızda getirmediyseniz, isim soyisim, doğum tarihi, telefon ve ikamet ettiğiniz ilçe, medeni durumunuz gibi soruları sorarak başlıyoruz.
  • Engelinizin ne olduğu, yüzdesi ve çalışmanıza engel teşkil edip etmediği de bizim için önemli bir kriter olduğundan mutlaka bunu konuşuyoruz.
  • Ardından hangi okul ve bölümden mezun olduğunuz bilgisini paylaşmanızı istiyoruz.
  • Daha önce herhangi bir şirkette çalışıp çalışmadığınız, çalıştıysanız hangi görevde ne iş yaptığınız bilgisini alıyoruz.
  • İhtiyacımız olan pozisyona yönelik size sorular yöneltiyoruz. Örneğin, bilgisayar bilginiz ne düzeyde, beden işlerinde çalışabilecek durumda mısınız, müşteri ilişkilerinde şirketi temsil edebilir misiniz gibi sorularla sizin potansiyelinizi ve istekliliğinizi ölçmeye çalışıyoruz.
  • Son olarak ücret konusunda beklentinizi öğrenip, el sıkışıp, olacaksa bir sonraki görüşmeye kadar size veda ediyoruz.

Aslında görüşmelerin seyri tamamen bu şekilde devam ediyor. Zaten işe alımcı olarak, ne tür bir engele sahip adayla çalışamayacağımızı bildiğimiz için engelli aday karşımızdaki koltuğa oturur oturmaz, uygunluğunu hızlı bir şekilde anlayabiliyoruz. Engelli adaylar, asıl mülakat deneyimini ikinci görüşmeye çağrıldığı takdirde yaşayabiliyorlar. İkinci görüşmede, daha detaylı sorular yönelterek, bölüm yöneticisiyle karşılıklı sohbet etmelerini sağlıyoruz.

Bugün görüşmeler esnasında çok farklı duygular yaşadım. Çoğu zaman hüzünlendim, yine de gülüştük, karşılıklı sohbet ettik, onları elimden geldiğince yönlendirmeye ve olumsuz bir değerlendirmem olduysa sebebiyle beraber o anda aktarmaya çalıştım. Sonuç ne olursa olsun, çoğunun görüşmeden güler yüzle ayrıldığını düşünüyorum. Önemli olan onların ne hissettiğiydi aslında.

Bugün yaşadığım bir diğer duygu ise, engelli adayların çalışmaya ne kadar istekli olduklarını normal adaylardan daha fazla hissettiriyor olmaları idi. Tuhaf değil mi?

Engelli arkadaşlarıma iletmek istediğim bir söz ile bugünkü yazıma son vermek istiyorum. Biz şirketler olarak, önünüzdeki engelleri biraz olsun kaldırabilmek için, sizi işe değil işi size adapte edebilmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Çalışmayı can-ı gönülden isteyen tüm engelli arkadaşlarımızın iş hayatında yer alması dileğimle,

Sevgiler.

Not: Güzel ülkemde hak ettiği değeri maalesef göremeyen tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.

Share This:

Kategoriler: İK

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.