Selam Sevgili Okurlarım, (kaç kişi olduğunuzu bilmiyorum, belki de hiç kimse okumuyordur ama okurlarım demek hoşuma gitti :))

İstemeyerek de olsa uzun bir ara vermiştim yazılarıma. Çalışırken bazı şeylere daha az vakit ayırmak zorunda kalıyormuş insan, deneyimlemiş oldum. Bu ara nispeten daha az yoğun olduğum için yazma fırsatı buldum ve bu zamanı iyi değerlendirmek istedim. Bugün karşınıza şu an içerisinde bulunduğum esnek çalışma konusu ile çıkıyorum.

Çalışmakta olduğum danışmanlık şirketinin ofisi şu anda bir taşınma sürecinde, ben ve çalışma arkadaşlarım bir süre home office uygulaması ile işe devam ediyoruz. (Örneğin, şu anda bir kafeden yaptığım mülakatlar sonrası yazıyorum bugünkü yazımı :)) Bu konudaki bilgilerimden, deneyimlerimden, düşüncelerimden ve etkilerinden bahsedeceğim.

Nedir bu home office? Home Office = Evden Çalışma. Teknolojinin hızla ilerlemesi sayesinde esnek çalışma modelleri oldukça revaçta. Özellikle ofiste işlerinin çoğunu bilgisayar ve internet aracılığıyla halledebilen çalışanlar için bence biçilmiş kaftan, hem de iş-yaşam dengesini koruyabilmek açısından oldukça faydalı. En azından günün 2-3 saati yollarda geçmiyor ve istediğiniz, en verimli olduğunuz saatte istediğiniz şekilde çalışma imkanı sunuyor. İyi hoş ama disipline olmak çok daha zor 🙂 Ofiste 1 saatte yapabileceğim işi evde 2 saatte anca yapabildim. “Dur mutfağa gidiyim, hadi bir çay koyayım, ara vereyim azıcık, TV’de ne var acaba” vsvs. 🙂 Belki de bana has bir durumdur konsantre olamamak, ama yine de daha bir keyifle çalıştığımı söyleyebilirim. Özellikle sabah daha fazla uyumak ve geceleyin müzik eşliğinde CV search yapmak süperdi, şu anda bloguma yazı ekleyebiliyor olmak da cabası 🙂 Yapılan bir araştırmaya göre, evden çalışanların ofiste çalışanlara göre %7 daha mutlu oldukları ortaya çıkmış. Buyurun bakalım, aklın yolu bir 🙂

Peki, benim işim işe alım yapmak, yani sürekli bilgisayarda çalışmıyorum. Kariyer portallarında search ettiğim adaylarla görüşme yapmam da gerekiyor haliyle. E ofis taşınıyor, her yer her tarafta, adaylarla nerede görüşeceğiz? İşte esnek çalışma modellerinden biri daha devreye giriyor; ya online mülakat ya da ofis dışında bir kafede mülakat. Online mülakat çok sık karşılaştığımız bir uygulama olduğu için cazibesini kaybetti, ama kafede mülakat hala ekstrem 🙂 adaylara “görüşmemiz X kafesinde olacak” dediğimde “neden ki, aa çok tuhaf, nasıl güvenebilirim” gibi sorularla çok karşılaştım 🙂 özellikle bugün görüştüğüm bir aday görüşmenin kafede yapılacağını duyduğunda çok şaşırdığını, herkesle paylaştığını ve özellikle meraktan geldiğini belirtti 🙂 ona da bu deneyimi yaşatmış olduk, mutluyum, şirketimin ilkleri yaşatması adına gururluyum 🙂 teşekkürler Yeniinsan!

Şaka bir yana, esnek çalışma modelleri günümüz iş dünyasında sık karşılaştığımız ve bence daha da yaygınlaşacak olan sistemlerdir. Yaygınlaşsın, ben destekçisiyim bu durumun 😉 tabi ki işverenler bu sistemi sömürü haline getirmeyeceklerse..

Özlemişim yazmayı, ancak benden şimdilik bu kadar. En kısa sürede görüşmek dileğiyle, hoşçakalın..

Share This:

Kategoriler: İK

4 yorum

Gökhan Yılmaz · 27 Temmuz 2012 07:27 tarihinde

Cansu hanım merhaba…
Mülakatların geneli sıkıntılı bir şekilde sonuçlanır.Mülakat sorumlusundan tutunda mekana kadar her şey etkilidir…Sıradışı tekniklerle mülakat sürecini gerçekleştirmeye çalışmak hem aday için hemde mülakatı yönetenler için faydalı olacaktır..
Home Office konusunda seninle aynı düşüncedeyim..

Yazılarını özledim çoğalması dileğiyle…:)

Sevgilerimle…

Gökhan Yılmaz

    cnserdgn · 14 Eylül 2012 21:07 tarihinde

    Gökhan Bey Selamlar, sıkıntılı sonuçlanan mülakatların en azından süreç kısmında adayı iyi anlamda şaşırtmak güzel bir duygu. Rahatlatıcı bir müzik ve kahve eşliğinde mülakat, bence kulağa çok hoş geliyor 🙂 Yeni yorumlarda görüşmek dileğiyle,

Batuhan Düzgün · 25 Ağustos 2012 13:33 tarihinde

Yazınızın başlığı ilgimi epeyce çekti. Belkide esnek çalışma politikası olan bir firmadan kısa süre önce ayrıldığım için olsa gerek ki bu yazıyı okumayı tercih ettim. Yazınızda esnek çalışmadan bahsetmişsiniz. Bu tarz çalışma yöntemleri bahsettiğiniz gibi yararları oldukça fazla. Özellikle bilişim firmalarının bazılarında bu yöntemi destekliyor ve uyguluyorlar. Esnek çalışma uygulamasına bir geçiş modeli de esnek çalışma saatleri. İşe bazen sabah 8’de başlamak, bazen ise 11’de başlamak. Aslında bu yöntem home-office çalışma sistemi için sürecin ilk adımı gibi oluyor. Esnek çalışma ile firmalar ofis kirası, kırtasiye masrafları ve benzeri bir çok detay masraflardan kurtuluyor. Ayrıca, çalışan stresten uzak bir çalışma ortamına sahip oluyor, verimliliği artıyor, yaşam biçimi daha esnek bir hale bürünüyor. Fakat, üzülerek belirtmek gerekir ki, bu sistemin en büyük zararı belkide sömürme yaklaşımı olacaktır. Birçok firma halen çalışanlarını, endüstri çağındaki gibi sadece 7×24 çalışan robotlar halinde görmektedir.

Son olarak yazınız gerçekten güzel olmuş, fakat bence bütün bu güzellik yanında, önemli olan bazı kötü yanları acımasızca ortaya koymak gerekir. Yazınız için tekrar teşekkürler …

    cnserdgn · 14 Eylül 2012 21:03 tarihinde

    Batuhan Bey, değerli görüşleriniz ve katkılarınız için çok teşekkür ederim. Esnek çalışma saatlerini tamamen destekliyorum, şu an ben de böyle bir yapı içerisindeyim ve motivasyonumu artıran önemli bir olgu diyebilirim. Bu esnekliğin olumsuz yanlarına yazımda küçük nüanslarla değinmeye çalıştım, ancak daha fazla vurgulanması gerektiğini de biliyorum. Sözümüz işverenlere, umarım mesaj yerine ulaşıyordur 🙂 yorumunuz için tekrar teşekkürler..

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.