3 Mart’ta yazmış olduğum, fakat edite edemediğim için yayınlayamadığım yazımdan…

Selamlar,

Hiç aklımda yokken bugün “hobi” konusunda yazmak isteme sebebim, çocukluğumun aşkı olan piyanonun hayatıma girmesidir. Evet, tam da bugün yıllardır içimi kemiren, ha şimdi başlayacağım dediğim fakat bir türlü başlayamadığım piyano kursuna bugün itibariyle başlamış ve ilk dersimi almış bulunuyorum.

Bir süredir yapmış olduğum araştırmalarımın sonucunda, Taksim Aznavur Pasajı’nda yer alan İstanbul Müzik Akademisi’nde piyano eğitimi almaya karar verdim. İlk görüşmemde görevli bayana beni 5-6 yaşındaki miniklerle eşleştirmemesi konusunda çok dil döktüm. Malum piyanoya başlama yaşı 4-5 🙂 Israrlarım işe yaramış olacak ki benden bir yaş büyük bir sınıf arkadaşım vardı. -Hoş şimdi özel derse geçtim ki bu çok daha iyi oldu.- Mimar Sinan Üniversitesi GSF mezunu hocam ve yazılım uzmanı sınıf arkadaşım ile “anahtarlar, notalar, ölçüler, değerler, suslar, porte, vuruşlar, siyah-beyaz piyano tuşları, diyezler, bemoller, tonaliteler” ile başladık güzel piyanomun eğitimine.

Derken aradan 3 ay geçti ve parmaklarım piyanonun ağır tuşlarına hükmeder hale geldi. Sol anahtarı ile sağ elim notalara basarken, Fa anahtarı ile sol elim farklı notaları çalıyor. Bense her hafta, yeni bir parça çalabilmenin verdiği mutluluk ve piyanonun sakinleştirici sesinin verdiği huzurla farklı diyarlara geçiş yapıyorum. Her geçen gün, hayranı olduğum Bethooven’ın Moonlight sonatını çalmaya bir adım daha yaklaştığımı düşünüp daha bir hırsla basıyorum piyano notalarına. Sonunda, yapmakta olduğum işim dışında başka bir alanda da uzmanlaşmaya başlıyorum. Öğrenmenin ne yaşı var ne de sınırı. Boş zamanlarımda beni en mutlu eden şey ile vakit geçirmekse bir ayrıcalık.

Bir İK’cı olarak, hobi meselesine farklı açıdan da yaklaşabilirim. Örneğin, film izlemek, kitap okumak dışında -ki bunlar hobi değildir- “gerçek” bir hobiniz varsa, bunun CV hazırlamada ve iş görüşmelerinde büyük yarar sağlayacağını söyleyebilirim. Hobileriniz sizi, ruh halinizi, bakış açınızı, karakterinizi, yeteneklerinizi yansıtır. En azından diğerlerinden ayrılmanızı sağlar. Dikkatli bir İK’cı da bunu kolaylıkla analiz edebilecektir.

Kıssadan hisse; hobilerinizi keşfetmek için geç kalmadınız. Sizi gerçekten neyin mutlu ettiğini keşfedin ve ona yönelin. Belki de hayalini kurduğunuz şey sizi mutlu etmeyecek ve başka bir uğraşa yöneleceksiniz. En azından deneyin. Ben şanslı kesimdenim sanırım, nokta atışı yaparak beni en mutlu eden şeyi-piyanoyu buldum 🙂 darısı arayış içerisindeki okurlarımın başına 😉

Hobilerimizle var olduğumuz, hayatın tekdüzeliğini hobilerimiz ile aştığımız günler dileğiyle,

İyi geceler.

Share This:

Kategoriler: İK

3 yorum

Gökhan Yılmaz · 20 Mayıs 2013 19:27 tarihinde

Merhaba Cansu Hanım

Yazını görünce sevindim hemen yorum yapayım dedim.İçinde çoban ateşi gibi yanan duyguyu ortaya çıkarmış olan harika bir duygu.Piyano eğitimi almana çok sevindim.Sanatsal faaliyetlerde bulunmak zihni dinginleştirir, mutlu eder.

Sanatsal faaliyetlere pek düşkün değiliz.Gelişmiş ülkelerde mutlaka insanlar kendini ifade etmede,toplumsal sorunları dile getirmede ve yaşadığı çağın izlerini sanatsal faaliyetlerle dile getirirler.

Kitap okumayı,film izlemeyi hobi olarak gören bir bakış açısına gülerim.

Hayatı sınavlarla,stresli iş hayatıyla geçiriyoruz.İşte,evde,okulda gerginlikler,duygusal iniş çıkışlar,başaramama duygusu gibi etmenleri ancak bir meşgale ile tedavi ederiz.

Yakın zamanda görüşmek üzere..

Sevgi ve selamlar

Gözde Özdemir · 26 Mayıs 2013 12:36 tarihinde

Merhabalar Cansu hanım. Yazılarınız çok ilgi çekici, sizi kutlamak isterim, ve ben kimim kısmından okuduğum kadarıyla İstanbul Unv. yüksek lisasınızı Endüstri ilişkileri ve İnsan Kaynakları Tezli bölümünde yapmıssınız. Ben de Boğaziçi Turizm mezunuyum ve önümüzdeki ay sizin Yüksek lisansınızı tamamladığınız programa başvuracağım. İK çok dikkatimi çekiyor ve severek çalıştığım için ileride de bu alanda kariyer hedefliyorum. Sizce bu programı bitirmek kariyerinize ne kattı? yazdığınız tezin iş yaşamına etkisi oldu mu? yüksek lisans yapmasanız da kariyerimde bu noktaya gelmiş olabilirdim diyormusunuz =) şimdiden teşekkürler. Genç bir İK adayıyım ama sizin gibi genç ama yükselmiş insanları görmek – yazılarını okumak beni heveslendirdi !

    cnserdgn · 28 Mayıs 2013 12:24 tarihinde

    Gözde Hanım Selamlar,

    Öncelikle güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. İnsan Kaynakları alanında ilerleme hedefinizi can-ı gönülden destekliyorum, bu konuda gerekli bilgilendirmeleri yapmaya hazırım. Linkedin’den göndermiş olduğunuz mesajınızı en kısa süre içerisinde ayrıntılı olarak cevaplandıracağım.

    Başarılar dilerim.

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.