Herkese Selamlar,

Bugün güne, kafamda üç konuyla uyandım. Ve güneşli İstanbul havasının da etkisiyle görece keyifli olanı sizinle paylaşmak istiyorum.

Kariyer.net’in bu ayki sayısında yer alan Dr. Pelin Vardarlıer’in makalesinden esinlenerek İnsan Kaynaklarının sosyal yüzünden bahsetmeye çalışacağım size.

Bildiğiniz üzere, teknolojinin hızla ilerlemesi ve internetin yaygınlaşması, yeni medya anlayışıyla birlikte “Sosyal Medya”nın aktif olarak kullanılmasını gerektirdi. Fark ettiniz mi bilmiyorum ama son zamanlarda birçok şirket kendi kurumsal sitelerinden aldıkları başvuruların yanında, kariyer portallerini kullanmak yerine, sosyal medya mecralarından aday araştırma yolunu tercih ediyor. Bu gibi şirketlerdeki İK’cılar, uygun çalışanı hız, maliyet ve kalite avantajı sağlayarak bulmak için sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorlar. Herhangi bir ücret ödemeden, aynı anda, nicelik ve nitelik açısından daha geniş aday havuzuna ulaşmak, hem İK’cıların işini kolaylaştırıyor hem de tabir-i caizse işverenlerin işine geliyor.

Genç nesil stajyer veya çalışanlara ulaşmak için aktif olarak kullanılan Facebook ve Twitter’da işe alım oranları gittikçe artıyor. Y ve Z kuşağının sosyal medyayı aktif olarak kullandığını göz önüne alırsak, şirketlerin doğru yolda olduğunu görebiliriz. Kıdemli veya daha üst düzey pozisyonlar için ise Linkedin yoğun olarak kullanılmaya başlandı. Kısacası, sosyal medya platformları, işverenler ve İK’cılar için kaçınılmaz bir veri kaynağı haline geldi.

Günümüzde, yeni yönetim anlayışına sahip birçok şirketin en az bir sosyal medya hesabı bulunmakta ve aktif olarak kullanmaktadır. Bu sosyal medya hesabını yönetenler biliyorlar ki, yaptıkları paylaşımlarla şirket imajını, sosyal medya vitrini sayesinde tüm potansiyel adaylara ulaştırabilmektedirler. Aynı zamanda, yüksek kalifikasyona sahip adayların çoğu, işveren markasına önem vermekte ve çalışmak istedikleri şirketlerin verdiği mesajlara dikkat etmektedirler. Dolayısıyla, sosyal medyada olumlu yönde aktif olan şirketleri tercih etmektedir. Söz konusu kolaylık tüm iş arayanlar için de geçerli elbette. Etkin ve tanıtıcı bir sosyal medya hesabı ile şirketlere ulaşmaya çalışan hiçbir adayın isteğinin geri çevrileceğini düşünmüyorum.

Sosyal medyanın İK’cılar için bir diğer kullanım alanı ise referans araştırması olarak karşımıza çıkıyor. İK’cılar işe alım sürecinde son aşamaya gelmiş adayın, daha önce birlikte çalıştığı yöneticilerine sosyal medya mecralarından ulaşarak referans kontrolünü kolaylıkla yapmış oluyor.

Eminim, bu yazımı okuyan İK’cılardan en az birisi, aradığı adaya ve/veya referans olabilecek kişiye sosyal medyadan ulaşmıştır 🙂

Son bir not da adaylara; iş arayan tüm arkadaşların sosyal medyayı dikkatli, etkin ve amaca yönelik kullanmalarını tavsiye ederim. Biz işe alımcıların siz adaylarımıza ulaşmadan önce sosyal medya hesaplarınızı da kontrol ettiğimizi unutmayın!

Sosyal medyanın işinizi kolaylaştırdığı günler dileğimle,

Sevgiler..

Share This:


0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.