Uzun zamandır kitaplar hakkında yazmadığımı fark ettim. Sakın bu sürede kitap okumadığım anlaşılmasın, her gece sadece tek aşkı kitap ile yatağını paylaşan bir kitap kurdu var karşınızda.

Her neyse bugün size, “yetişkinler için çocuk kitabı” olarak nitelendirdiğim Küçük Prens’ten bahsedeceğim. Küçük Prens Fransız yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupéry tarafından 1943 yılında yayınlanmıştır. İlk bakışta çocuk kitabı olarak algılanır, ismi ve içerisindeki çocuksu ve yaratıcı çizimler gereği. Ben de ilkokula giderken, büyüyünce tekrar okuduğumda çok etkileneceğim bu kitabı okudum ve bana pek bir şey ifade etmediğinden koydum kitaplığımın bir yerine. Nedendir bilmem bu ara tekrar ünlendiği için bulup yeniden okumaya karar verdim. O gün bugündür başucumdan ayırmıyor, tüm arkadaşlarıma öneriyor ve hatta çok sevdiklerime hediye ediyorum.

Küçük Prens, esasında yaşam, sevgi ve aşk hakkında derin anlamlar içeriyor. Bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası anlatılıyor. Küçük Prens, kendi gezegeninden bir süreliğine ayrılıp diğer gezegenleri keşfe çıkıyor ve yolu dünyaya düştüğünde ise olaylar vuku bulmaya başlıyor.

Tilki ile Küçük Prens’in saf dostluğuna tanık oluyor, Küçük Prens’in algısı, sorgulaması ve değerlendirmesiyle daha önce fark etmediğiniz minik detayların hayatınıza yaptığı büyük katkıyı görüyorsunuz.

Kitaptan birkaç anekdot paylaşıp bitirmek istiyorum.

“En iyi yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.”

“Gülünü senin için önemli ve değerli kılan, onun için harcamış olduğun emek ve zamandır.”

“Her gün aynı saatte gelmen daha iyi olur.” dedi tilki. “Örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Mutluluğum her dakika artar. Saat dörtte artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. Ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. Eğer saat dörtte gelmezsen, endişelenmeye ve üzülmeye başlarım. Mutluluğun bedelini öğrenirim. Ama herhangi bir zamanda gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez. İnsanın belli alışkanlıkları olmalı…”

“Asteroid-B-612 hakkındaki bu açıklamaları sadece büyükler için yapıyorum. Onlar sayılara ve şekillere bayılır. Onlara yeni tanıştığınız bir arkadaştan bahsetseniz, asla sorulması gereken soruları sormazlar. Size arkadaşınızın ‘Sesi nasıl? Hangi oyunları sever? Kelebek koleksiyonu var mı?’ diye hiçbir zaman sormazlar. ‘Kaç yaşında? Kaç kardeşi var? Babası ne kadar kazanıyor?’ gibi şeyler sorarlar. Ancak bu sayıları bildiklerinde onu tanımaya başladıklarını düşünürler.”

Ve daha nice farkındalık yaratan, keyif veren, güldüren ve düşündüren anlatımlar var bu kitapta. Yani ne bileyim, kesinlikle her yetişkinin okuması gereken bir kitap.

Kitapların başucunuzdan eksik olmaması dileğimle,

Sevgiler..

Share This:

Kategoriler: Kitap

2 yorum

sezgin · 18 Haziran 2015 05:20 tarihinde

Asteroid-B-612 bunu nereden hatırlıyorum diyordum pc’yi azıcık kurcaladım birblogda yazılıydı ( http://edaertekin.blogspot.com.tr/) kendisi bir çizerdir şans eseri tanışmıştım daha doğrusu mail yoluyla iletişime geçmiştim.blogunun adıydı astreoid-b-612 yeniden karşılaşacağım aklıma gelmezdi .Dünyada hayat var ama kitaplar gezegenlere ,ışığını yitirmiş galaksilere açılır.
Çok uzun zaman oldu kitap okumayalı iyiki hatırlattın …

    cnserdgn · 28 Haziran 2015 15:29 tarihinde

    Kitap okumanıza vesile olduysam ne mutlu bana 🙂

    Yorumunuz için teşekkürler.

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.