Herkese Merhaba,

Siz de benim gibi, okulların açılmasıyla birlikte yaz sezonunun kapandığını ve tüm hızıyla çalışma sezonuna başladığımızı düşünüyor musunuz bilmiyorum, ama ben bugün kendime bir borç bilerek blog yazmak istedim. Eylül ayının ilk günlerinde yaşadığım bir olaydan esinlenerek, bugün size iş hayatınızda radikal karar almaktan çekinmemeniz gerektiği ile ilgili bir şeyler karalamak istiyorum.

Eğer, işyerine giderken çoğu sabah ayaklarınız geri gidiyor, hiç bitmesin dediğiniz haftasonlarının bir an önce gelmesini istiyorsanız; işe biraz ara vermek, işyerinden kısa süreliğine uzaklaşmak, uzun bir tatile çıkmak yeterli gelmiyorsa belki de gerçekten işten ayrılma zamanınız gelmiş demektir. Bu tatminsizliğe son vermek için düşünmeye başlamalı ve durum değerlendirmesi yapmalısınız; çünkü bu süreçte ani karar vermek, yapacağınız en büyük hata olacaktır.

Söz konusu huzursuzlukları fark etiğiniz anda, kendinize birtakım soruları sormanız gerekiyor. Kaç yıldır bu şirkette çalışıyorum?  Ne kadar süredir bu tatminsizliği hissediyorum? İşimden mi memnun değilim, şirketimden mi? İşimden/şirketimden soğuma sebeplerim neler? Sorun benden mi kaynaklanıyor, yoksa işimden/şirketimden mi? Tatmin olmak için elimden geleni yaptım mı, yapabileceğim başka bir şey var mı, en önemlisi yapmak istiyor muyum? Gibi sorularla kendinizi, işinizi ve şirketinizi değerlendirebilir, önemsediğiniz kişilerin de desteğiyle sonunda radikal bir karar alabilirsiniz.

Kararınızdan eminseniz derhal eyleme geçmelisiniz. Hem de hiç vakit kaybetmeden. Söz konusu kararı almak gibi eyleme geçmek de kolay olmayabilir, ta ki güler yüzle istifanızı verene kadar.

Eyleme geçmek için “Bundan sonra ne yapacağım?” sorusuna cevap bulmanız gerekiyor. Bunun için öncelikle kendinizi tanımalı, ardından ilgili makaleleri okumalı, iş ve sektör piyasalarını araştırmalı, ailenizden ve benzer tecrübeye sahip kişilerden fikir almalısınız.

İlk adım olan kendini tanıma, hedef belirleme ve hedeflere ulaşma yollarını tespit etme, sizin bundan sonraki kariyer hayatınıza yön verecek en önemli adım olacaktır. Kariyer hedefleriniz ile kişisel zevklerinizi entegre ettiğiniz ölçüde iş hayatında tatmin sağlayabileceğinizi unutmayın ve kendinize soracağınız sorularla kendinizi tanımanın yollarını bulun. Geleceğin başarılı meslekleri, yükselen sektörler, kar eden şirketler hakkında yapacağınız araştırmalar, en iyi bildiğiniz kendinizi nerede mutlu göreceğinize yol gösterir. Yalnız olmadığınızı bilin ve sizin gibi radikal karar alıp kariyerinde harikalar yaratan kişilerin tecrübelerini dinleyin. Yerinde sayarak risk almayanların başarılı olamayacağını da unutmayın. Motive olacağınıza eminim.

Tüm bu aşamalardan sonra, hangi alana yönelirseniz yönelin, ne iş yaparsanız yapın, belki bir süre iş bulamasanız bile pişman olmayacaksınız. Çünkü değişim için harekete geçmek, yeni bir heyecan yaşamak sizi bu devinim içinde enerjik kılacaktır.

İş hayatında uzun zamandır bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsanız, korkmayın. Olmuyorsa zorlamayın. Değişim zamanı geldi, ihtiyacınız olan bu! Şimdi harekete geçmezseniz, hareketsizliğe alışıp motivasyonunuzu bir daha asla toplayamayabilirsiniz. Unutmayın; yaptıklarınızdan değil, yapmadıklarınızdan pişman olursunuz. Ve sadece idealleri olan insanlar mevcut durumdan tatminsizlik duyarlar.

Konu hakkında, Evrim Funda İnkaya Horoz’un yol gösterici yazısına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Kariyerinin Ortasında Olanlara Küçük Notlar!

Ayrıca, hayatınızla ilgili herhangi bir karar almadan önce, fikirlerine değer verdiğim bir arkadaşımın tavsiyesi olan “Paulo Coelho – Akra’da Bulunan El Yazması” adlı kitabı da mutlaka okumanızı öneririm.

Kariyerinizle ilgili radikal karar almaktan çekinmediğiniz ve değişiminden pişman olmadığınız günler dileğimle,

Sevgiler,

Not: Bayram sonrası bu ilk iş gününde, herkesin geçmiş bayramını kutluyorum.

Share This:

Kategoriler: İK

2 yorum

Kenan S. · 28 Eylül 2015 17:08 tarihinde

Güzel bir yazı emeğinize sağlık. Taş yerinde ağırdır diye diye radikal kararları alamadık şimdi ise maddi yönden risk alamadığımız için iş değiştiremiyoruz. Umarım genç arkadaşlar çok sıkıntı çekiyorlarsa o cesareti gösterebilirler. Dediğiniz gibi yaptıklarımızdan pişman oluruz ama geçer gider ama eğer o cesareti gösterip yeni maceraya atılmazsak o pişmanlık hep orada kalır.. Doğru zamanda doğru kararlar almayı bilmeliyiz.

    cnserdgn · 28 Eylül 2015 18:21 tarihinde

    Kenan Bey katkılarınız için teşekkür ederim. Söz konusu yazımı kendimden yola çıkarak daha çok gençler ve kimseye bakmakla yükümlü olmayan kişiler için yazdım aslında. Çünkü bizler için karar almak daha kolay olsa da hala içimizde değişime direnenler olabiliyor. Çağımız değişimi gerektiriyor bunu hatırlatmak istedim. Tekrar teşekkürler..

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.