Herkese Merhaba,

Geçtiğimiz günlerde Sabancı Holding’in yaptığı basın toplantısında, esnek ve uzaktan çalışmayı kalıcı hale getirdikleri kararını açıklamasıyla bir kez daha gündeme oturan ve işin geleceğinin değiştiğini bangır bangır haykıran esnek çalışma düzeni üzerine konuşalım derim biraz.

Bu konu ile ilgili 9 sene önce ben de bir şeyler karalamışım, blogumun ilk zamanları Temmuz 2012’de, işin geleceğinden bihaber. Çalışma hayatına yeni başladığım o dönem, çalıştığım danışmanlık firmasının taşınma süreci sebebiyle geçici süreliğine uzaktan çalışma sistemine geçmiştik ve hayatımda ilk kez o dönem evden çalışmıştım, birkaç gün de olsa inanılmaz bir deneyimdi benim için. Aday görüşmelerimizi de online platform yerine Starbucks’ta yapmayı tercih etmiştik ve hem benim için hem de adaylar için ilginç deneyimler yaşatmıştı bu durum 😊

 Öngörülü yorumlarımı da içeren acemi blogger yazıma, aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz 😉

Aradan geçen bu 9 sene, özellikle evden çalışmayı fazlasıyla deneyimlediğimiz bu günlerde işin geleceğine dair düşüncelerimizde neleri değiştirdi, birlikte görelim. Yazıma blogger arkadaşım Gökhan’dan değerli anekdotlar serpiştirdim.

Son günlerde, “Şirket olarak hibrit sistemle çalışıyoruz”, “Biz tamamen remote çalışmaya başladık” gibi cümleleri sizler de benim gibi sık duymaya başlamışsınızdır. Hatta görüşme yaptığım adaylardan sırf “remote” değil “hibrit” çalışıyoruz diye ret cevabı aldığım bile oldu bu süreçte 😊 Değil 9 yıl önce 1 sene önce bile bu kadarını tahmin edemezdim. İçinde bulunduğumuz pandemi şartları bizleri eve hapsetmeye devam ederken iş hayatı hızından hiçbir şey kaybetmedi ve hep birlikte yeni düzene evrilmek durumunda kaldık.

McKinsey’in hazırladığı bir rapora göre; dünya, dijitalleşmede 5 yılda kat etmesi beklenen mesafeyi 8 haftada almış. Bu inanılmaz bir şey.

Uzaktan çalışma sistemlerine alıştık, bazılarımız tamamen evde olmanın sıkıntılarını yaşarken bir kısmımız halinden memnun, benim gibilerse hibrit çalışmanın keyfini sürerek “biraz daha evde kalsam delirecektim neyse ki ofise geldim, ohh be!” diyor 😊

Peki neler yaşıyoruz uzaktan çalışırken?

  • Yalnız yaşayanlar veya evlerinde ayrı bir çalışma ortamı olanlar daha fazla konsantre olarak çalışabiliyor bu süreçte. Ofiste sürekli çalan telefonlar veya odaya girip acil bir şeyler isteyenler yapılan işin süresini uzatabiliyor çünkü. Evinde eşi, çocukları veya aile büyükleri olan çalışanlar için aynı konforu sağlamak maalesef mümkün olmayabiliyor. Bu kişiler ofiste çalışma talebinde bulunabiliyorlar çoğu zaman.
  • Ofis ergonomisini evde kurmak pek de kolay değil. Yemek masasıyla sıradan bir sandalyede ya da kucakta PC ile koltukta çalışmak bir süre sonra bel, boyun, sırt ve bacak ağrılarına sebebiyet verebiliyor. Gün içerisindeki hareketsizliği de hesaba katarsak, uzun vadede büyük sağlık sorunlarına yol açabilir gibi duruyor.
  • İşe gidip gelirken yaşadığımız araç ve yaya trafiğinden kurtuluyoruz! Sabahları daha zinde kalkıp, yolculukta yaşadığımız stresi ekarte ediyoruz. Yol süresini uyku dışında bir aktivite ile değerlendirmek isteyenler yürüyüş ya da yoga yapabiliyor, ofiste ayaküstü yediğimiz poğaçalı atıştırmalıklar yerine sağlıklı bir kahvaltı ile güne başlayabiliyoruz. Akşam aktiviteleri için vaktimiz ve enerjimiz kalıyor.
  • Sosyalleşmeyi özlüyoruz, kamera karşısında bir camın arkasından toplantılarımızı ve ofis dedikodularımızı pardon değerlendirmelerimizi 😊 yapmak durumunda kalıyoruz. Birebir iş yapmadığımız çalışma arkadaşlarımızı belki de hiç görmüyoruz. Bu durum biz İK için geçerli değil neyse ki 😊
  • Evden çalışırken yaşanan en büyük sıkıntılardan biri de iş/özel yaşam dengesini kuramamak! Maalesef bazı işverenler PC’nin sürekli açık olduğunu düşünerek, sonsuz mesai sistemini kullanabiliyorlar. Bu da dinlenme ve iş psikolojisinden uzaklaşma imkanını sunamıyor maalesef. Artması gereken verimliliği bir süre sonra düşürmeye başlıyor.
  • Ofiste çalıştığımızda işverene maliyetimiz artıyor; ofis kirası, kullandığımız ekipmanlar, elektrik, su, internet, gün içerisinde tükettiğimiz çay, kahve, öğle yemeği vb. zaruri harcamalar sebebiyle. Evde olduğumuzda söz konusu masraflar bir süre sonra çalışana maddi zorluk yaratmaya başlıyor.
  • Uzaktan çalışma yaygınlaşıyor diyoruz, peki buna hazır mıyız? Ülkemizdeki internet altyapısının iyi olmadığını hepimiz biliyoruz. Evde çalıştığımız dönemde, durumun ne kadar vahim olduğunu yaşadığımız en az bir olayla deneyimlemişizdir. Yaşadığımız yerde telefon ve internetin çekmemesi, çoğu zaman internet kesintileri yaşanması, hatta elektrik kesintilerinin bile olması mümkün.
  • Uzaktan çalışmayı hedefleyen şirketler, çalışanlara istedikleri şehir veya mekandan çalışma imkanı sunuyor. Bu durum, yaşanması imkansız hale gelen büyükşehirlerdeki nüfusu azaltabilir belki. Geçenlerde “Uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte, İstanbul göç vermeye başladı” şeklinde bir haber okumuştum. Büyükşehirlerde yaşamıyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz maalesef.

Uzaktan çalışmayla ilgili benim aklıma gelenler şimdilik bunlar, daha fazlası geldikçe eklerim, sizler de yorumlarınızla zenginleştirebilirsiniz.

Arkadaşım Gökhan’ın da bu konuyla ilgili düşüncelerini aşağıya ekliyorum.

“Pandemi, sadece eğitimi değil çalışma hayatımızı da allak bullak etti. Şu an çalışma hayatımız ofis dışında ilerliyor, işe gelme zorunluluğu olan alanlar hariç tabi ki. Hatırlayalım; işe gidip gelmek (konum uzaklığı), serviste geçen zamanlar gibi mevzularda zorlanıyoruz. Daha da önemlisi, iş ve yaşam dengesi gibi önemli bir faktörde kimi zaman sıkıntılar da yaşıyoruz.”

“Uzaktan çalışma globalde giderek yaygınlaşıyor. Uzaktan çalışma daha rahat bir çalışma ortamı sağladığı gibi üretkenlik ve verimlilik haricinde daha çok kendimize zaman ayırmaya fırsatı verdi. Rutin işler, iş toplantıları, etkinlikler sanal ortama taşındı. Aslında mekan zorunluluğu ve yoğun iş saatleri ile iş çıktıları arasında ters bir orantı var. Zamanı ve enerjiyi doğru yönetmek daha bir önemli gibi.”

https://employerbrandinfo.wordpress.com/

Tüm bu avantaj ve dezavantajları göz önüne alarak, uzaktan çalışmanın efektif ve sağlıklı devam edebilmesi için her çalışana özgü olanaklar sunmak, işverenlerin asli görevlerinden biri haline geliyor. Sabancı Holding’in toplantıda aktardığı olanaklar, bizlere strateji belirlemede eşsiz bir kaynak sunuyor:

“Uzaktan çalışmada oluşan sabit giderler için paketler, çalışma masası ve sandalyesi gibi ergonomik düzenlemeler, iş/özel hayat destek uygulamaları, uzaktan çalışma eğitimleri, zihinsel, ruhsal ve bedensel sağlık destek paketleri, dijital ofis yönetimi, yeşil, engelsiz ve kapsayıcı bir yaklaşım, anlık geribildirime dayalı mobil ve esnek performans modeli, esnek çalışma saatleri, freelance ve part-time çalışma seçenekleri, işin geleceğine uyum ve liderlik eğitimleri, çevik çalışma modelleri vb..”

https://webrazzi.com/2021/03/17/sabanci-holding-esnek-ve-uzaktan-calismayi-kalici-hale-getirdi/

İşin geleceği değişiyor ve bizlere uyum sağlamak düşüyor. Bu değişimin daha da hızlanacağı ve mobil ve esnek çalışma düzenlerinin birçok sektörde zorunlu hale geleceği günler yakın gibi görünüyor.

Sosyal varlıklar olsak da işin geleceğinin değiştiğinin farkındayım ve uzaktan çalışmayı can-ı gönülden destekliyor, ülkemiz için Koç ve Sabancı gruplarının öncülüğünde esnek çalışma sistemlerinin yaygınlaşacağını düşünüyorum.

Sağlıklı günler dileğimle,

Sevgiler.

Share This:


4 yorum

Nihan Kocaoluk · 22 Nisan 2021 08:48 tarihinde

Her zamanki gibi harika tespitler

    Cansu · 22 Nisan 2021 17:52 tarihinde

    Teşekkür ederim 🙂

FERHAT VURMAZ · 24 Nisan 2021 20:16 tarihinde

Kalemine sağlık Cansu. İş dünyasına yeni paradigmalar ekleniyor artık. Evden çalışma modelinde ki sıkıntılar hepimizce malum zaten. Bu dönemde kendime kattığım en büyük değer şu. Sabah kalkıp spor yapamayacak birisiydik. Bu dönemde sağlıklı bir kahvaltı yapıyorum. Sporumu yapıyorum. Sonra bilgisayar başına geçiyorum. Öğlen yemekten sonra plazaya tıkılmak yerine çıkıp 15 dakika yürüyüş yapabiliyordum. Trafikle boşuna zaman harcamıyordum. Ama yine de en çok tercih ettiğim elbette hibrit çalışma modeli :). Bu dönemde şu farkındalık da oluştu. Bir hazır ofis yada sanal ofis kiralayarak freelance kendi işimi yapabilir miyim ? Ne güzel fikir değil mi ? :))

    Cansu · 24 Nisan 2021 20:55 tarihinde

    Teşekkür ederim Ferhat katıların için, haftada bir gün bile evde çalışmak nasıl da dinlendiriyor insanı. Kesinlikle güzel bir fikir ama kendi işini yapmak çok çok çaba gerektiren bir şey diye düşünüyorum, severek yaparsan o enerji daima doğru yeri bulur.

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.